Boşanma’da Nafaka Nasıl Hesaplanır

Nafakayı daha önceki nafaka çeşitleri yazımızda belirtmiş olsak da kısaca söylemek gerekirse boşanma davası sürerken tedbir nafakası olan nafaka türü boşanma davası kesinleşince yoksulluk nafakası adını alır. Çocuklar için ise iştirak nafakası ismini almaktadır.
Boşanma davası sırasında mahkeme kolluk vasıtasıyla tarafların maddi durumunu, bakmakta olduğu kişileri ve bunun yanında kişi hakkında bilgileri mahkemeye iletir. Bunun yanında mahkeme kişinin maddi gücünü ölçmek amacıyla tapu dairesine, sgk kurumuna ve emniyete adına kayıtlı araçların tespitini varsa mahkemeye celbini talep eder. Nafaka miktarı tüm bu kriterler göz önüne alınarak hesaplanır. Çocuklar adına hükmedilecek iştirak nafakası tüm bu veriler dikkate alınarak mahkemece karar verilecektir.
Yoksulluk Nafakası Ne kadar
Yoksulluk nafakası bir asgari ücret gibi belirlenmiş bir miktarı bulunmamaktadır. Yoksulluk nafakası, yoksulluğa düşecek taraf için ödenecek asgari yaşam koşullarının sağlanması için ödenen tutardır. Yargıtay kararlarında asgari ücret dediğimiz zaman asgari ücret miktarı kişinin geçimini sağlamaya yetmiyorsa, yoksulluktan kurtarmıyorsa o kişiye yoksulluk nafakası verilebileceğini belirtmiştir. Dolayısıyla sosyal sigortalar kurumu asgari ücreti geçim için kabul ederken Medeni Kanun’a göre yoksulluk nafakasına gelince o ölçüyü kabul etmiyoruz. Yani yoksulluk asgari ücret ile giderilmemişse yoksulluk nafakası alınabilir.
Yoksulluk Nafakası Nedir
Yoksulluk nafakası kanunlarımızda tanımı tarif edilmemiştir. Yargıtay Genel Kurulu’nun 1998 yılına ait kararında yoksulluk nafakası’nı şöyle tarif ediyor; “Yoksulluk, ekonomik ve sosyal koşullarla doğrudan ilgilir. O nedenle bu ülkenin ekonomik ve sosyal koşulları altında belirlemek gerekir. Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak, maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir. Şu halde, Bu temel hakkın tabi sonucu yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli gören harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekli olup” şeklinde karar devam etmiştir.