Yeni Borçlar Kanunumuzu hazırlayan komisyondaki yetkililer kefalet özel bir önem atfetmiştir. Kanuna göre eşin onayı olmadan borçlunun kefalette olmasını yani kefil olmasını el yazısıyla yazılmasını, rakam belirtilmesi gibi şartlar getirilmiştir.

Eşin Rızası olmadan Bono Senet İmzalanması

Türk Ticaret kanununda bono ve çek düzenlenmiştir. Borçlar Kanununda bulunmadığından ötürü 12. Hukuk Dairesi demiştir ki 603 ve 585. maddeleri ancak borçlar hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda geçerlidir. Ticaret hukukunda uygulanmaz demiştir. Fakat 11.Hukuk dairesi ise kıyasen uygulanması gerekir diyerek avalisttin eşinin rızası olmadan aval veren kişinin sorumluluğu cihetine gidilemez demiştir.

En son Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında YİBGK’nın, 2017/4 esas ve 2018/5 karar sayılı içtihat kararı özetle şöyle:

Kefalet ve aval kuramlarının tamamen farklı olduğu ve farklı kanunlarda düzenlendiği, avalin tek taraflı bir hukuki işlem olduğu ve bu niteliği nedeniyle Türk Borçlar Kanunu’nun 603’üncü maddesinde gösterildiği şekilde bir ‘sözleşme’ olarak kabul edilemeyeceği; istisnai düzenlemelerin dar yorumlanması gerektiği ilkesi çerçevesinde eş rızasına ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nun 584’üncü maddesindeki koşulun avali kapsar şekilde genişletilmesinin mümkün olmadığı

yani kefalet ile aval verenin hukuki sorumlulukların farklı olduğuna değinerek senette aval veren için eşin rızasının aranmyacağına vurgu yapılmıştır.