Hürriyet Mahallesi, Kız Kalesi Sokak No:3 İç Kapı: 2, 34403 Kâğıthane/İstanbul
trenfrdearruroja

Göçmen Kaçakçılığı Suçu

11.07.2019
Göçmen Kaçakçılığı Suçu

“Göçmen kaçakçılığı suçu” Türk Ceza Kanunu ikinci bölüm madde 79’da düzenlenmiştir;

Madde 79-

(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;

a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,

Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

(2) Suçun, mağdurların;
a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.

(3) Bu suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır.

(4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Göçmen kaçakçılığı suçunun oluşabilmesi için özel kastın bulunması gerekmektedir. Göçmen kaçakçılığı suçunda failiin maddi bir menfaat elde etmesi gerekmektedir.  Suçun failine verilecek ceza 3-8 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmaktadır.

Göçmen kaçakçılığı suçu için suça teşebbüs hükümleri uygulanmaz. Bu suç için teşebbüs aşamasında kalsa dahi suç işlenmiş gibi sayılmaktadır.

Göçmen kaçakçılığı Suçunun Nitelikli Halleri

Göçmen kaçakçılığı suçu 79/2 ‘de suçun nitelikli halleri yer almıştır. Buna göre işlenen suçun mağdurları bakımından ;

a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,

  • halinde Türk Ceza Kanunu 79/1 ‘de belirtilmiş temel ceza yarı oranından 2/3’e kadar arttılmaktadır.
  • Türk Ceza Kanunu 79/3’e göre göçmen kaçakçılığı suçu bir örgüt faaliyeti çerçevesi içerisinde işlendiği takdirde ise ceza yarı oranında arttırılmaktadır.
  • Tüzel kişinin faaliyeti söz konusu ise tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Göçmen kaçakçılığı suçunu İnsan ticareti suçuyla karıştırmamak gerekir; insan ticareti suçunda mağdurların sevki sağlanırken dahi failin hakimiyetinde ve kendisinden yararlanılmaktadır. Ancak, göçmen kaçakçılığı suçunda fail sadece mağdurun yurda sokulması, yurtdışına gönderilmesi veya ülke içinde barındırılmasını sağlayarak maddi menfaat temin etmeye çalışmaktadır.

Göçmen kaçakçılığı suçunda mağdurun fiile rızası bulunmaktadır. Bu suçta mağdur, kendi rızasıyla Türkiye’ye girmek, Türkiye’den başka bir ülkeye gitmek veya ülke içinde barınmak istemektedir. İnsan ticareti suçunda mağdurun işlenen fiile ilişkin herhangi bir rızası bulunmuyor ya da rızası hileyle sakatlanmıştır.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Para Cezası

  • Göçmen kaçakçılığı suçu kapsamında hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilemez.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu HAGB Kararı

  • Göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilemez.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Ceza Ertelemesi

  • Göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle verilen hapis cezası hakkında erteleme kararı verilmesi mümkün değildir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Görevli Mahkeme

Göçmen kaçakçılığı suçu hakkında yargılama görevi asliye ceza mahkemelerindedir.

Göçmen kaçakçılığı suçları özgürlüğü bağlayacı tedbirlerin yanısıra eşya müsaderesine konu olabilen bir suç türü olup ceza avukatı ile davalara müdahil olunması yarar sağlayacaktır.

Göçmen Kaçakçılığı Avukatlık Ücreti

Göçmen kaçakçılığı suçu ve davasında avukatlık ücretleri her yıl Resmi gazetede yayımlanan avukatlık asgari ücretinden az olmamak üzere avukat ile müvekkil arasında kararlaştırılabilir. Ayrıca İstanbul Barosu’nun her yıl yayımladığı tavsiye niteliğindeki avukatlık ücreti bulunmaktadır.

Göçmen Kaçakçılığı Avukatı

Göçmen kaçakçılığı avukatı gibi spesifik bir terim avukatlık kanunumuzda bulunmamaktadır. Ceza hukuku alanında ilgi gösteren avukatlar pratikte göçmen kaçakçılığı davasını üstlenmektedir.

Göçmen Kaçakçılığı Suçu Yargıtay Kararları

18. Ceza Dairesi         2017/2527 E.  ,  2019/4764 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Göçmenkaçakçılığı
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen göçmenkaçakçılığı eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın tekerrüre ilişkin sabıka kaydı olmasına karşın sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK’nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde re’sen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık …’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


18. Ceza Dairesi         2018/8213 E.  ,  2019/4755 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ile temyiz sebebine göre dosya görüşüldü:
1- Malen sorumlu vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Malen sorumlu vekilinin Yerel Mahkemece verilen 27/06/2018 tarih ve 2018/326 Esas, 2018/347 Karar sayılı ilamında yer alan müsadere kararına yönelik, gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olmadığından bahisle 25/02/2019 tarihli dilekçe ile istinaf ve eski hale getirme isteminde bulunduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 13/11/2018 tarihli kararından sonra malen sorumlu vekili tarafından verilen dilekçeyi Yargıtay’a gönderdiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1 maddesinin, “Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddeleri uygulanır. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/33 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez.” ve 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenlemeler karışısında; 27/06/2018 tarihinde karar verilip daha önce Yargıtay incelemesinden geçmeyen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilmiş olan hükmün istinaf kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmakla, eski hale getirme istemi ile istinaf talebinin merciince incelenmesi gerektiği anlaşıldığından malen sorumlu vekilinin istinaf istemi hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2- Sanıklar müdafiinin temyizinin incelenmesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından CMK’nın 288 ve 294. maddeleri kapsamında sanığın belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek, yapılan değerlendirmede:
İstinaf isteminin esastan reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyizinin; mağdur tanıkların duruşmaya çağrılıp dinlenmediğine, sanıkların maddi menfaat temin ettiğine ilişkin delil bulunmadığından suçun unsurlarının oluşmadığına, dosyada kesin ve/veya yeterli delil olmaksızın ve eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğuna yönelik olduğu, ancak kurulan hükümde bozmayı gerektirecek bir hukuka aykırılık bulunmadığından, istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunmakla, sanıklar … ve … müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmediğinden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi’nin kararına yönelik temyiz isteminin, tebliğnameye uygun olarak, CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


18. Ceza Dairesi         2017/2911 E.  ,  2019/4661 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- Sanıklar … ve …’e yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanık …’in adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı için Yerel Mahkemece hüküm kesinleştiğinde ihbarda bulunabileceğinden bozmayı gerektirmediği,
Anlaşıldığından, sanık … ve müdafii, sanık … ile O Yer Cumhuriyet Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B- Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz talebine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suça sürüklenen çocuk …’ın 16/12/2013 tarihli duruşmada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rıza gösterdiğini beyan etmesine karşın, rıza göstermediğinden bahisle CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, 5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesi uyarınca hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk … ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


18. Ceza Dairesi         2017/2516 E.  ,  2019/4705 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Gerekçeli karar başlığında 08/06/2009 olan suç tarihinin 15/04/2013 olarak hatalı gösterilmesi,
2) Kabule göre ise;
a) Sanık …’in araç temin ettiği ve mazot alması için 300 TL harçlık verdiği …’ın … plaka sayılı araçla Van ilinden aldığı 35 yabancı uyruklu şahsı yurt dışına çıkmalarını sağlamak amacıyla İstanbul iline götürmeye çalıştığı sırada Aksaray ilinde yakalanması şeklinde gerçekleşen olayda suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve suç tarihine nazaran TCK’nın 35. maddesi gereğince cezasından indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek fazla ceza tayini,
b) 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Hukuki Danışmanlık Ücretlidir. İletişim ve Randevu için arayabilirsiniz.
× Whatsapp