İnfaz Kanunu 105/A-7 Denetimli Açık Ceza İnfaz Kurumuna İade Kararında Suç Tarihinin Önemi

5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 105/A maddesinde denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına yönelik infazı düzenlenmiştir. 105/A-7.fıkrasında denetimli serbestlik tedbiri altındayken işlenen bir başka suçtan dolayı yükümlü hakkında açık ceza infaz kurumuna iade kararı verileceği hüküm altına alınmıştır. Bu yazıda denetimli serbestlik tedbiri altında iken iddianame düzenlemiş ise de denetimli serbestlik tedbirinden önce başlamış olan bir soruşturma dosyasına ait iddianame düzenlenmesinin yine hükümlü hakkında yukarıdaki kanuna göre iade kararı alınıp alınmayacağına yönelik hukuki değerlendirmemizi paylaşacağız. Öncelikle kanunu hatırlayalım;
(7) (Yeniden Düzenleme:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
Kanuna göre davanın açılmasından bahsederek suç tarihi hakkında bir düzenleme yapmamıştır. 1.görüşe göre kişinin iki kez suç işlemesi o kişinin suç işleme potansiyelinin olduğunu ve ceza infaz kurumuna iade edilmesi gerektiğini öne sürerken diğer görüş ise denetimli serbestlik tedbiri altındayken iddianamesi düzenlenen suçun tarihi daha evvel ise iade kararının kanunun lafzına aykırı olduğunu vurgulamıştır. Bizde 2.görüşe katılmaktayız. Aslında bu kanun maddesinin tamamına karşı olduğumu ifade etmeliyim. Nihayetinde masumiyet karinesinin ihlali niteliğinde olan bu kanunun bu şekliyle uygulanması kişinin beraat etmesi durumunda Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlükler noktasında özgürlüğü kısıtlanmış olmasına sebebiyet verecektir. Kişinin başlamış olan soruşturma dosyası bir başka dosyadan denetime ayrılmış olan kişi hakkında sonradan iddianame düzenlenmesi de kendisi kusuru değildir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2021/6854 E. ve 2021/11591 K. sayılı 30/06/2021 tarihli ( kanun yarına bozma talebinin yerinde görülmesine dair ) kararda; ” Yeni suça ilişkin iddianamenin kabul edilerek kamu davasının açıldığı tarih olan ..” ibaresi kullanıldığı, aynı şekilde 7242 sayılı yasa ile gelen haliyle değişik kanun metninde de “.. denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra işlendiği iddia olunan ..” cümlesi bir ön şart yaratıldığı,
Dolayısıyla bir hükümlünün işlediği “yeni” bir suçun tarihimi esas alınır yoksa işlediği suçun müddetnamesinin düzenlendiği tarih mi esas alınır ya da müddetnamenin kabul edildiği tarih mi esas alınır sorunsalını irdeleyen yargıtay kararının : ” iddianamenin kabul edildiği tarih esas alınır” şeklindeki sonucunu uygulayabilmek için her şeyden önce o suçun ” yeni bir suç” olması gerekeceği şeklinde bir değerlendirme yaptığı anlaşılmaktadır.
İlgili Diğer Hukuki Makaleler :
- Yeni İnfaz Düzenlemesi Temmuz 2023 Af Yasası Olarak Bilinen
- Ceza İnfaz Kanunu 108/2 Tekerrür Uygulaması
- İçtimalı Cezanın İnfazı Nasıl Olur
- İnfaz Hakimliği Nedir ? 7242 Sayılı Kanun
- HAGB Kararı Sonrası Denetim Süresinde Uyuşturucu Bulundurmak HAGB Kararını Bozar mı?