Hürriyet Mahallesi, Kız Kalesi Sokak No:3 İç Kapı: 2, 34403 Kâğıthane/İstanbul
trenfrdearruroja

İnternet İlanları İle İşlenen Dolandırıcılık Suçu 158/1-g ve 158/1-f Değerlendirilmesi

İnternet İlanları İle İşlenen Dolandırıcılık Suçu 158/1-g ve 158/1-f Değerlendirilmesi

İnternet ilanları üzerinden sahte ilanlarla mağdurlarla iletişime geçen faillerin ceza sorumluluğu hakkında Yargıtay’ın bile fikir birliğine varamadığı konu üzerine açıklık getirmeye çalışacağız.

Son dönemlerde internet yoluyla işlenen dolandırıcılık suçlarının sayısı artmakta ve gerçek faillerle birlikte bilmeden de olsa banka hesaplarını kullandırmış olan kişilerinde mağdur olduğunu görmekteyiz.  İlk aşamada ceza sorumluluğunun olmadığını düşünen hesap sahipleri kendilerini mahkeme karşısında bulduğunda ise avukat yardımı almakta ve mağdurların zararlarını ödemektedirler.

Dolandırıcılık Suçlarında Yargılamalardaki Sorun Nedir?

Ceza hukukunu ilgilendiren bu konu teknik bir alana girdiği için oldukça fazla yanlış değerlendirmelerin olduğunu söylememiz gerekiyor.  Özel ihtisas mahkemeleri belirlenirken hangi mahkemede daha fazla dolandırıcılık dosyasının olduğu kriteriyle ihtisas belirlenmesi tek başına yeterli olmamalıdır. Hem yerel mahkeme hakimlerinin, İstinaf Mahkemesi üyelerinin hemde Yargıtay üyelerinin bilişim ile alakalı teknik eğitim almaları gerekmektedir.

Şahsen kendi davalarımızda bazı mahkemelerde teknik terimleri bile ilk defa duyan hakimlerin olduğunu gördük. “Domain nedir, alan adı nedir, whois nedir, bilişim sistemi ne anlama gelir, bir web sitesi nasıl kurulur” gibi teknik terimleri bilmek gerekiyor.

Basın ve Yayın Kolaylığı ile İşlenen Dolandırıcılık İle Bilişim Sistemi Suretiyle İşlenen Suç Ayrımını Yapmak Neden Önemli

TCK 158/1-g Basın ve yayın kolaylığı ile TCK 158/1-f arasındaki suç ayrımı temel cezanın belirlenmesinde oldukça önem taşımaktadır.

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak,
(e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen m menfaatin iki katından az olamaz.

Görüldüğü gibi 158/1-g maddesinin temel cezası 3 yıl hapis cezası iken 158/1-f maddesinin temel cezası 4 yıl hapis cezasıdır.

HAGB Uygulanabilirliği Bakımından da Suç Nitelendirmesi Önem Taşımaktadır.

Bu suç tipleri genelde başka hesaplara aktarım yapılması ve hesap sahiplerinin dahil edildiği yargılamalar olduğu için ( her ne kadar katılmasakta) bu durumda 3 kişi ile işlenen müşterek faillik durumu söz konusu olduğunda ceza miktarı yarı oranında arttırılmakta ve TCK 158/1-f maddesiyle 4 yıl olan hapis cezası 6 yıl hapis cezasına çıkmakta ve yargılama aşamasında zararın ödenme durumunda bile faillere HAGB hükmü uygulanamamaktadır.

TCK 158 Maddesinin 3. fıkrası

Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

İlan Verilmesi ile İşlenen Dolandırıcılık Suçları Nasıl Ele Alınmalıdır?

Öncelikle suçun nitelendirmesinin doğru yapılması gerekiyor. Bir ilan gören şikayetçinin o ilan vasıtasıyla failler ile irtibat kurduğu vakada öncelikle o ilanın denetime el verişli olması ve “aldatıcı” özelliğinin bulunması gerekir.  Yani bir araba kiralaması söz konusuysa öncelike o ilandaki araçların fiyatların muadil olan ilanlardan bariz daha ucuz olması gerekir.  Sıralama şu şekilde olmalıdır;

  1. Basit dolandırıcılık mı?
  2. Basın Yoluyla mı Yoksa Bilişim Sistemleriyle mi?

Hali hazırda basit dolandırıcılık suçu “hileli davranışlar” olarak düzenlenmiştir. Yani gerçekte olmayan bir arabanın ilanın verilmiş olması direkt olarak nitelikli hal oluşmuştur demek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. İnternet yoluyla suçun işlenmesi daha kolay olmuş olsa da mağdurun da o ilanı denetim imkanı bulunmaktadır.  Gerçekliği olmayan ilanda mağdurun iradesini o ilanın içeriğiyle etkileme durumu söz konusuysa işte o zaman mağdur üzerinde daha yoğun bir irade sakatlığı söz konusu olacaktır. Bu durumda nitelikli halin varlığından bahsedilebilecektir.

Basın ve Yayın Kolaylığı ile İşlenen Dolandırıcılık İle Bilişim Sistemi Suretiyle İşlenen Suç Ayrımı Nasıl Yapılacaktır

Suçun salt olarak internet aracılığı ile işlenmiş olması suçun direkt olarak bilişim sistemleri suretiyle işlendiği anlamına gelmez. Bizler hukukçu olarak bu kadar sığ düşünce içinde de olmadan geniş perspektiften vakayı yorumlamak zorundayız. Bir internet ilanı ile gazete ilanı arasında hiç bir fark bulunmamaktadır. Bir gazete ilanı vasıtasıyla dolandırıcılık suçunun işlenmesinde basın ve yayın kolaylığı sebebiyle yargılaması yapılırken aynı ilanın aynı gazetenin web sitesinde yayımlanmış olması durumunda olayın bilişim sistemleri suretiyle işlendiği gerekçesiyle ceza verilmesi kabul edilemez.  İşte burada üzerinde durmamız gereken noktanın “bilişim sistemi” kavramının ne olduğudur.

Madde 158- (1) / f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

Bilişim sistemi; Bilişim sistemleri, bilginin toplanmasında, işlenmesinde, depolanmasında, ağlar aracılığıyla bir yerden bir yere iletilip kullanıcıların hizmetine sunulmasında kullanılan iletişim ve bilgisayarlar dâhil bütün teknolojileri kapsar.

Bilişim; insanların teknik, ekonomik ve toplumsal iletişimde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, düzenli ve akla uygun bir biçimde, özellikle bilgisayarlar ve benzeri elektronik aygıtlar aracılığıyla işlenmesi bilimi.

TCK Madde 6. Madde 1. fıkrasının g bendinde

g) Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar,

Yukarıdaki tanımları sadece okuyarak değil özümseyerek anladığımızda aslında işin daha kolay anlaşılabilir olduğunu göreceğiz.

Bir web sitesi üzerindeki ilan tek başına bilişim sistemi değildir.  Yazıcıdan alınan bir a4 evrağı ile internet üzerinde gördüğümüz bir web sayfasının farkı bulunmamaktadır.

Bilişim sisteminin tanımında gördüğümüz gibi verilerin toplanmasının, işlenmesinin, depolanması gibi bir çok hareket unsuru bulunmaktadır. Somut olarak algılanabilmesi için örnek vermek gerekirse tosuncuk olarak bilenen dolandırıcılık iddiasıyla yargılaması devam eden dosyada mağdurlar internet üzerinden geliştirilmiş bir çiftlikte inek, koyun, tavuk gibi alışveriş yapabiliyor, üyelik sistemiyle üye olabiliyor. Burada kodlamalar ile bir bilişim sisteminin geliştirildiği söylenebilir. Çünkü bu sistem içerisinde mağdurların iradesinin sakatlanma imkanı daha yoğun ve daha fazladır. Buradaki suç nitelendirmesinin “bilişim sistemleriyle işlenen bir dolandırıcılık” olması kanaatimize göre doğrudur.

Dolandırıcılık eylemine konu edilen web sitesinin tek başına bir bilişim sistemi olmadığı, web sitesinin içeriğinde bir sistemin var olup olmadığı araştırılmalıdır.

Sonuç olarak, öncelikle ilanın sahte olması tek başına yeterli olmayacağı için ilanın “içeriğinin incelenmesi” ile basit dolandırıcılık mı yoksa nitelikli hal durumunun değerlendirilmesi gerekecek 2.aşamada ise “web sitesinin bilişim sistemi” barındırıp barındırmadığı değerlendirilecek ve sonucuna göre de 158/1-g mi yoksa 158/1-f maddesine göre failin hukuki durumu tayin edilmesi gerekecektir.

 

İlgili Diğer Hukuki Makaleler :

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Hukuki Danışmanlık Ücretlidir. İletişim ve Randevu için arayabilirsiniz.
× Whatsapp