Sıfır – Altı Yaş Grubunda Çocuğu Bulunan Kadın Hükümlüler ve Denetimli Serbestlik Tedbiri

GİRİŞ
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesi, denetimli serbestlik uygulamasını özel durumlara uygun olarak genelleyici ve bireyselleştirici bir yaklaşımla düzenlemektedir. Bu kapsamda, çocukların anneleriyle birlikte yaşamasının önemi ve annelik rolünün toplumsal sorumluluğu dikkate alınarak, sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlüler için denetimli serbestlik tedbirinin süresi iki yıla kadar uzatılmıştır. Bu makalede, bu uygulamanın temel özellikleri, hukuki boyutları ve toplumsal etkileri incelenecektir.
Yazı İçeriği
Hukuki Dayanak ve Amaç
Denetimli serbestlik uygulamasının temel amacı, cezanın çektirilmesi sürecinde topluma uyum sağlanması ve suçun tekrarlanmasının önlenmesidir. Ancak sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlüler açısından bu tedbirin daha farklı bir toplumsal boyutu bulunmaktadır.
- Çocuk Hakları: Çocuğun annesiyle birlikte yaşaması, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde vurgulanan temel haklardan biridir. Anne ile çocuk arasındaki bağın sürekliliği, çocuğun psikososyal gelişimi için hayati bir öneme sahiptir.
- Kadın Hakları: Annelik rolünün cezanın infazı sürecinde dikkate alınması, kadın hükümlülerin ceza sürecinde ayrıcalıklı değil; ancak daha insani bir muamele görmesi gerekliliğini ifade eder.
- Toplumun Korunması: Kadın hükümlülerle birlikte büyüyen çocukların suçluluk riskinin azaltılması ve topluma daha uyumlu bireyler olarak yetişmeleri, bu düzenlemenin uzun vadeli etkilerindendir.
Denetimli Serbestlikten Yararlanma Koşulları
Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlülerin denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için aşağıdaki şartları sağlaması gerekir:
- Hükümlünün açık cezaevinde veya çocuk eğitim evinde bulunması.
- Koşullu salıverilmelerine iki yıl veya daha az süre kalmış olması.
- Sıfır-altı yaş grubunda bir çocuğunun bulunması.
Bu koşulları sağlayan hükümlüler, mahkemeden talepte bulunarak denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilir.
Toplumsal ve Bireysel Etkiler
- Psikososyal Etki: Cezaevi şartlarından uzaklaşan kadın hükümlüler, çocuklarıyla daha sağlıklı bir iletişim kurabilir ve topluma daha kolay entegre olabilirler. Bu durum, çocuğun gelişimi için olumlu bir ortam sağlar.
- Cezaevi Yoğunluğunun Azalması: Bu uygulama, cezaevlerinde yer açılması ve kaynakların daha etkin kullanılmasına katkı sağlar.
- Toplumdaki Algı: Annelik gibi özel durumların dikkate alınması, ceza adalet sisteminin insani yönünü güçlendiren bir algı oluşturur.
Örnek Bir Hesaplama
Bir kadın hükümlünün ceza süreci ve denetimli serbestlik durumu aşağıdaki gibi hesaplanabilir:
- Ceza Süresi: 8 yıl hapis cezası alınır.
- Koşullu Salıverilme Tarihi: TCK’nın 107. maddesine göre, hükümlüler cezasının 1/2’sini tamamladığında koşullu salıverilmeye hak kazanabilir. Buna göre:
- 8 yıl x 1/2 = 4 yıl infaz süreci.
- Denetimli Serbestlik Uygulaması: Sıfır-altı yaş çocuğu bulunan kadın hükümlü, koşullu salıverilmesine 2 yıl kala denetimli serbestlikten yararlanabilir.
- 4 yıl – 2 yıl = 2 yıl sonra denetimli serbestlik uygulanabilir.
Sonuç
Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlülere yönelik denetimli serbestlik uygulaması, hem hukuki hem de toplumsal açıdan önemli bir düzenlemedir. Bu uygulama, çocuğun üstün yararını gözetmekte, annenin topluma entegrasyonunu kolaylaştırmakta ve cezaevlerinin iş yükünü azaltmaktadır. Ayrıca, toplumdaki adalet algısını insani bir boyutta güçlendirmektedir. Hukuki açıdan ise, bireylerin yalnızca cezalandırılmaları değil, aynı zamanda yeniden topluma kazandırılmaları hedeflenmektedir.
Denetimli serbestlik uygulamasının başarısı, doğru ve etkili bir denetim sistemiyle mümkündür. Bu nedenle, kadın hükümlülerin toplumsal yaşama geçiş sürecinde desteklenmeleri ve çocuklarıyla birlikte sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için sosyal hizmet mekanizmalarının güçlendirilmesi gereklidir. Böylelikle, bu düzenleme sadece ceza adalet sisteminde bir iyileştirme aracı olmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal barışın ve refahın sürdürülebilirliğine katkı sağlar.