Taşıma Sözleşmesi Tazminat Hukuki Sorumluluk
Hava, deniz, kara taşımacılığının ( uçak, otobüs, tren vs ) hepsinde yapmış olduğumuz aldığımız o bilet bizim sözleşmemıştır yani ben bilet almak ile ücretini ödemekle taşıyıcı taşınan kişiyi gittiği yere sağ salim götürmek durumundadır. eğer bu olmaz ise gideceğim yere sağ salim ulaşamazsam sözleşme ihlal edilmiştir. o zaman bizim karşımıza ne çıkıyor taşıyıcının sorumluluğu çıkmaktadır.
Yazı İçeriği
taşıyıcının sorumlulu hangi çerçevede olacak kusur sorumluluğundaki gibi kusuru nispetinde mi olacak ?
Hayır. kusuru nispetinde değil. Yalnızca taşıyıcı hiçbir kusuru olmadığını her türlü önlemi aldığını her türlü önlemi almış olmasına rağmen kendisi dışında meydana gelmiş olduğunu ispatlarsa sorumluluktan kurtulacaktır. Yani %1 kusuru varsa bile zararın tamamından sorumlu olacaktır. kusuru nispetinde değil sorumluluklarının tamamından sorumlu ya hep ya hiç.
Firmanın ve şoföründe sorumluluğu bulunuyor mu?
Taşıma sözleşmelerinde her zaman bizim karşımıza birkaç tane sorumlu çıkar. Bunlarda taşıma sözleşmesini yapan bilet kesen firmadır. Bilet kesen firma aynı zamanda bazen işleten aynı zamanda şoför olabilir yani ben bir aracın sahibiyim ticari olarak işletiyorum aynı zamanda da şoförlüğünü yapıyorsam. Böyle ise eğer o zaman işleten sıfatı, taşıyıcı sıfatı ve şoför sıfatı hepsi bir araya gelir zararın paylaşılması diye bir durum söz konusu olmaz. Ancak genellikle bu böyle olmaz örneğin siz X firmasından bilet alırsınız ama o aracın sahibi bile olmayabilir sadece bilet kesen firma pozisyonundadır ama bilet kesen kasa firmada taşıma yapma sözleşmesi yapan taraf olarak zarardan sorumludur. onun kendi içinde işletene veya şoföre rücu etme hakkı saklıdır. Ama yolcuya karşı sorumluluk bilet kesen firmanın tam sorumluluğu niteliğinde karşımıza çıkar.
İşleten aynı zamanda aracın belki sahibidir belki uzun süreli kiralayanı olabilir. finansal kiralamalarda veya ariyet almıştır geçici süreli kullanıyordur. karayolları trafik kanunu çerçevesinde kusursuz sorumluluk sorumluluk akit dışı sorumluluk başlığı altında araç işletenin sorumluluğu elbette karşımıza çıkar. Ama araç işleteni ile taşıyıcı firmayı birbirine karıştırmamamız gerekir.
İşletenin sorumluluğu nedir?
Araç işleteni , şoförünün kusuru nispetinde sorumludur. İşletenin sorumluluğu her ne kadar kusursuz sorumluluk olarak belirlenmiş olsa da tam bir kusursuz sorumluluk gibi değildir. Aracı süren kişinin yani kendi aracının maliki olduğu veya kiraladığı yani işlettiği aracın sürücüsü nispetinde sorumludur. 2918 sayılı trafik karayolları 85.maddesine göre işleten, sürücüsünün vermiş olduğu zararlardan sürücüsünün kusuru nispetinde sorumludur.
Taşıyıcının sorumluluğu nedir?
Taşıyıcının sorumluluğunda yüzde 1 bile kusur var ise tam sorumluluğu bulunmaktadır.
Araç işleteni ile Araç çalıştıran terimleri ?
Araç çalıştıran ile araç işleten kişi zaten aynıdır. Yani araç işletmekten kastımız o araçtan bir ekonomik menfaat elde etmek demektir. Bu özel bir araçta olabilir. Ticari amaç veya hususi bir araçta olabilir. Mesela bir firmanın amblemi altında arabayı kullandırmak veya bir başka firmaya bunu kiralamaksa o zaman bu aracı çalıştırmak kavramı halk arasında kullanılan bir tabir işletmeden çıkmak lazım. Ekonomik menfaatten tamamen ayrılmak lazım ki işleten sıfatı tamamen bırakılbilsin. Aksi halde işleten sıfatı kusursuz sorumluluk çerçevesinde devam edecek demektir.
Taşıma sırasında Trafik İş Kazası sorumluluk
Bir servis sistemi kurulmuş ise servisle yapılan taşımalarda da yine işveren işçisine karşı meydana gelen zararlardan sorumludur. Bunun en tipik örneği trafik iş kazalarıdır. Trafik iş kazalarında meydana gelen kaza bir trafik kazası olsa bile eğer servis aracıyla taşıma sırasında meydana gelmişse bu bir iş kazasıdır. Bu iş kazasından dolayı hem işveren , hem araç işleteni hem sigorta şirketleri, trafik sigortası sorumluluk içerisindedir. Bir olayın iş kazası sayılmasının en temel faydası sosyal güvenlik kurumunun devreye sokulabilmesidir. Eğer olay bir iş kazası ise iş kazası dalından aylık bağlanması, maluliyet aylığı bağlanması veya ölüm söz konusuysa dul yetim aylığı bağlanması sosyal güvenlik kurumunun görevi içindedir. Bu aynı zaman da işverenin sorumluluğunun da birlikte omuzlanması olarak görülecektir. Bu sebeple de bir olayın iş kazası sayılması önem taşır. Eğer iş kazası sayılmaz ise tamamen işçinin kendi kusurundan kaynaklanıyor ise buna sosyal güvenlik kurumu dahil olmaz.