TCK 142/2-H Bina İçinde Hırsızlık Suçunun Büyük Yapılarda ve İşyerlerinde Uygulanması
Türk Ceza Kanunu’nda nitelikli haller başlığı altında düzenlenen hırsızlık suçunun bina içinde işlenmiş olması halinde faile ağırlaştırıcı cezalar verilmektedir. Peki bu durum kanunilik açısından doğru mudur? Öncelikle ilgili kanun maddesini okuyup anlamak gerekiyor. TCK 142/2-h Maddesine göre;
142 – h) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,
Bu kanun maddesiyle herkesin girebileceği yani umuma açık ancak kilitli olan tüm eşyaların korunması amacını taşıdığını ikinci cümlesinde ise de bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınan yani daha korunaklı haldeki eşyayı ifade etmektedir. Bu iki durumun aynı yasa maddesinde düzenlenmesindeki gaye kişilerin yaşam alanlarındaki eşyalarının güvenliğinin koruma altına alınmasını temin etmektir. Bina veya eklentilerinden kasıt, AVM veya büyük alışveriş merkezleri algılanmamalıdır. Çünkü bu gibi işyerleri belli başına zaten kendine özgü güvenlik tedbirlerini barındırmaktadır. Yasa koyucunun asıl amacı da kişileri ve toplum düzenini korumaktadır. İşyerleri ve AVM’ler gerekli gördüğü bütün güvenlik tedbirlerini alabilmektedirler. Ancak kişiler bu AVM’lere nazaran koruyucu tedbirleri almakta zorlanabilmektedirler. Kanun’nda binanın ne olduğuna ilişkin açık bir ibare bulunmamaktadır. Zamanın şartlarına ve durumuna göre bina veya yapı kavramına baktığımız devasa yapıların tümü bina olarak anılması ve hırsızlık suçunun bu kapsamda değerlendirilmesi kanunun amacına aykırılık teşkil edecektir. İşyerleri herkesin girebileceği alanlar olması ve içindeki eşyanın kilitli bulunması halinde bu kanun maddesi uygulanacaktır. Ancak suça konu eşyanın kiliti bulunmaması yani halinde bu durumda bu kanun maddesi uygulanmamalıdır. Kanun, terditli iki yoldan bahsetmiştir. İkincisinde bina veya eklentisinde muhafaza kavramını kullanmıştır. Eşyanın muhafaza altına alınma durumu her olayda ayrıca farklı nitelendirilebilir. Önemli olan eşyanın daha korunaklı bir halde bulunmasıdır. Buradan kasıt kilit zorunluluğu değildir. Kuyumcunun altınlarını cam çerçevenin altında sergilemesi korunaklı bir alanda muhafaza ettiğini göstermektedir. Ancak açıkta bulunan örneğin bir gözlükçe de raflarda duran gözlüğün suça konu edilmesi bu kanun maddesiyle nitelikli hal kazanmayacaktır. Ancak gözlükçü de kuyumcu gibi cam bir mekanda sergilemiş olsa yada gözlüklerine takacağı özel bir aparatın sökülmesi halinde maddenin nitelikli hali uygulama alanı bulacaktır. Sonuç olarak; her kapalı alanda gerçekleştirilmiş hırsızlık vakası maddede belirtilen nitelikli hal hapsamında değerlendirilmemelidir. Ve suça konu eşyanın her olayda ne şekilde bulunduğu münferit bir şekilde araştırması yapılmalıdır.
Av. Tevfik YILDIRIM & Av. Zeynep İNCE GÜRHAN
İlgili Makaleler :
- Hırsızlık Suçu ve Cezası
- Memnu Hakların İadesi
- Ceza Hukuku Suça İştirak, Azmettirme, Yardım Etme Cezası
- Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası
Merhabalar Tevfik bey,İstanbul’da özel güvenliği bulunan bir site oturuyorum.Site kapalı otoparkında motosikletim çalındı, güvenlik kameralarına baktığımızda,bir motorsiklet ile iki kişinin girdiği görülüyor,güvenlik personelin otopark bariyerini açık bıraktığı ve içeri giren kişilere nereye gittiğini sormuyor ve otoparkta 5 dak boyunca motorsiklet başında oyalanıyorlar.site yönetimi ve güvenlik sorumluluk almıyor bu durumda davacı olsam zararım karşılanır mı?(güvenlik personelinin bu davranışlarının kamera görüntüleri bende var)
Merhaba, geçenlerde bu duruma benzer bir başka olay ile ilgili tarafıma ulaşan mağdurlar oldu. Sanırım organize bir durum söz konusu. Bu aşamada site yönetimine dava açabilirsiniz. Sorumluluğun ve kusur oranlarının kimde olduğuna ise bilirkişinin görüşü önemli olacaktır.
Tevfik bey merhabalar bir Shell benzinliğin tuvaletinde birisi tarafından unutulmuş daha sonra başka birisi tarafından da bulunup alınmış bir telefon söz konusu bu nitelikli hırsızlık mıdır ?