Hürriyet Mahallesi, Kız Kalesi Sokak No:3 İç Kapı: 2, 34403 Kâğıthane/İstanbul
trenfrdearruroja

Uyuşturucu Kullanmadığını Beyan Eden Kişinin Uyuşturucu Bulundurması

Uyuşturucu Kullanmadığını Beyan Eden Kişinin Uyuşturucu Bulundurması

Çoğu zaman uyuşturucu ticareti suçlamasıyla ifadesi alınan şüphelilerin kollukta uyuşturucu kullanmadığını ama uyuşturucu madde üzerinde bulunmasının uyuşturucu ticareti suçu oluşabileceğine ilişkin değerlendirmesi sonrası mahkumiyet kararları verilmektedir. Aşağıda paylaşacağım Yargıtay kararında suça ilişkin değerlendirmenin şüpheden sanık yararlanır ilkesi çerçevesinde değerlendirildiği kararı yer almaktadır.

Ceza Genel Kurulu         2018/579 E.  ,  2020/489 K.

Öte yandan, Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, bir suçun gerçekten işlenip işlenmediği veya işlenmiş ise gerçekleştirme biçimi konusunda kuşku belirmesi halinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Mersin Emniyet Müdürlüğü Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğüne Bağlı Yunus ekiplerince, 05.07.2014 tarihinde saat 19.00 sıralarında, Alsancak Mahallesi ara sokaklarında gerçekleştirilen çalışmalar esnasında, 76056. Sokak ile Soğuksu Caddesinin kesiştiği yerde görülen ve durumundan şüphelenilen sanığın yanına yaklaşıldığı, görevlileri fark eden sanığın yere parlak bir şeyler atıp elini pantolonunun sağ cebine soktuğu, görevlilerce durdurulan sanığın eli cebinden çıkarılıp kontrol edildiğinde, avucunun içinde alüminyum folyoya sarılı hâlde (2) paket eroin bulunduğunun görüldüğü, görevlilerce söz konusu uyuşturucu maddeler muhafaza altına alındıktan sonra sanığın yere attığı maddelerin kontrol edildiği ve söz konusu maddelerin de alüminyum folyoya sarılı, (2) paket hâlinde eroin olduklarının anlaşıldığı, ardından sanığın üst aramasının yapıldığı ve pantolonunun sol cebinde (3) adet 20 TL olmak üzere toplam 60 TL’nın ele geçirildiği olayda;

Ele geçirilen (4) paket hâlinde toplam net 0,33 gram ağırlığındaki eroinin miktar itibarıyla kişisel kullanım sınırları içinde kalması, gerek olay tutanağı içeriğinde gerekse kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenen tutanak düzenleyicilerinin beyanlarında, sanığın suç konusu uyuşturucu maddeleri kullanma dışında bir amaçla bulundurduğunu ya da taşıdığını gösterir herhangi bir davranış içine girdiğine ilişkin bir anlatıma yer verilmemesi, yine dosya kapsamı itibarıyla ele geçirilen suç konusu uyuşturucu madde dışında sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin hassas terazi ya da paketlemede kullanılan ambalaj malzemeleri gibi materyallerin ya da başkaca herhangi bir somut delilin elde edilememesi, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünde yer verdiği “…Mahkememize yansıyan dosyalardan bilindiği üzere uyuşturucu madde satışı yapan sokak satıcılarının hiçbirisi üzerlerinde yüklü miktarda uyuşturucu taşıyarak bu işi yapmamaktadırlar. Kendilerine belirledikleri satış mahallinin yakınlarına satış için hazır hale getirilmiş uyuşturucuları saklamakta, üzerlerine 1-2 paket uyuşturucu alarak veya hiç almayarak müşterileri beklemekte ve müşteri ile anlaştıktan sonra da sakladıkları yerden uyuşturucuyu alıp getirerek müşteriye vermektedirler. Ayrıca satış için hazırlanmış uyuşturucu da hiçbir zaman 1 gramı da geçmemektedir ve esrarın bir içimliği 10 TL’ye, eroinin bir içimliği de 20 TL’ye satılmaktadır. Ayrıca bu işin ticaretini yapanlar maddi imkansızlığı olan çocukları ve gençleri kullanmaktadırlar. Hiçbiri de yakalandığında kendilerine bu işi yaptıranları ifşa etmemektedir. Bu manada sanığın arkasında birilerinin olması kuvvetle muhtemeldir. Ancak kim ya da kimler olduğu hususunda bilgi verilmediğinden bunların tespiti de mümkün olmamaktadır…” şeklindeki suçun sübutuna ilişkin gerekçenin dosyada yer alan kanıtlarla desteklenmeyen, varsayıma dayalı bir değerlendirme olması, tüm aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmeyen sanığın uyuşturucu madde kullanmadığını belirtmesinin suç konusu uyuşturucu maddeleri kullanma dışında bir amaç için temin edip bulundurduğu şeklinde yorumlanamayacağı, aksinin kabulü hâlinde ikrarda bulunulmamasının cezalandırılması anlamında bir uygulamaya yol açacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın savunmasının aksine, suç konusu uyuşturucu maddeleri satacağına, başkasına vereceğine veya kullanma dışında başka bir amaçla bulundurduğuna ilişkin, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sabit olan eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün, sanığın sabit olan eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliğinin hatalı değerlendirilmesi suretiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 10.10.2018 tarihli ve 3529-6950 sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.04.2015 tarih ve 121-150 sayılı hükmünün, sanığın sabit olan eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliğinin hatalı değerlendirilmesi suretiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 01.12.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.

 

İlgili Makaleler :

 

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın

Hukuki Danışmanlık Ücretlidir. İletişim ve Randevu için arayabilirsiniz.
× Whatsapp