Ceza Hukukunda Emareye Dayalı İspat ( Emareler Zinciri )
Ceza muhakamesinde; bir ispat kuralı yoktur, bir ispat yükü yoktur. İspat yükünü var sayarsakta; bu savcılığa aittir. Kişinin suçluluğunu ispatlamak kamu adına davayı açan kişi olarak savcılık makamındadır.
Delil ——– Vakıa ———- Sonuç >> İspat veya Belirsizlik
Esas – Emare( Belirti)
Ortada bir vakıa var. Bu vakıa doğrudan suçun işlenişine ilişkin bir vakıa olabilir. ( Kişinin diğer kişiyi yaralaması, cinsel saldırıda bulunması ) Bu esas vakıadır, doğrudan suçla bağlantılıdır. Birde emareler vardır.
Emare bir delil çeşidi değildir. Doğrudan olayın ispatına yönelik değilde onunla bağlantılı yan emarelerdir. ( Kişiler arasında husumet bulunması, öldüren kişinin daha önce bir silah dükkanından pompalı tüfek almış olması) Emarenin ispatlanması, asıl vakıanın ispatlanmasına yol açmaz ancak bize bir fikir verir.
Bu sebeple tek bir emareyle mahkumiyeti ispatlamak mümkün değil. Yan vakıları ispatlayarak belli bir mantık silsilesi içerisinde hepsi birbirini doğrular, birbirini tamamlar şekilde bir zincir oluşturuyorsa buna “emareye dayalı ispat” deniyor. Bir diğer adıyla “emareler zinciri” olarak bilinmektedir.
Hakimin vicdani kanaati burada önem taşıyor. Hakimin aslında serbest ve özgürce ikna olması, kanaat getirmesi bizim için önemli bir husustur. Hakim, baskı altında kalmadan, şahsen kendisi karar vermelidir.